27 Mayıs 2010 Perşembe

SU BÖREĞİ



Şu hazır su böreği ve baklavalık yufkalar çıktıktan sonra baklava yapmakta , su böreği açmakta ne kolaylaştı değilmi? Bu benim ilk hazır yufkadan su böreğim oldu. İlk başlarda çok tereddütteydim acaba kaln olur mu? diye ben pek kalın sevmiyorum hamurunu da...
Annemler yazdan su böreği yufkalarını hazırlayıp dondurucuya koyar bende birkaç tepsilik alır gelirdim annemden. Yada kayınvalidem burda olunca illa ki yaptığı bir börektir.Maaşallah o bu su böreği konusunda pek marifetli bir yandan açar bir yandan da haşlayıp tepsiye dizer.
Neyse yine lafı uzatmıyayım tarife geçeyim . Biraz uğraştırıcı bir börek ama yediğiniz zaman iyiki yapmışım dedirten bir lezzet. Şimdiden yapıp yiyecek olanlara afiyet olsun…..


Malzemeler:
1 paket hazır su böreği yufkası
Peynir, Maydonoz
Sıvıyağ

Yapılışı:
Orta boy bir tencereye üçte ikisi kadar su ve tuz ekelyip kaynatın. Kaynamış olan suya su böreği yufkalarını tek tek koyun ve 5-10 sn kadar haşlayın.


haşlanan hamuralrı önceden hazırladığınız soğuk suya daldırıp çıkartın ve suyunu ters çevirdiğiniz süzgeçin üstüne alıp suyunu süzün.Soğuk su ısınırsa suyu değiştirin.






Yağlamış olduğunuz tepsiye su böreği yufkalarını teker teker dizin.her katı sıvıyağ ile yağlayın. Orta kata gelince hazırlmış olduğunuz peynirli içi harcı koyun.




Diğer kalan yufkalarıda haşlayıp aralarını yağlayarak kaplayın.Yufkalara tamamen bittikten sonra 200 derecelik fırında pişirin. Afiyet olsun…



(paketin içinden 5 adet yufka çıktı. 2.5 yufka alta 2.5 yufka üste dizdim. Birde yufkaları 4 eşit parçaya bölün ki haşalaması kolay olsun. Yoksa kaynayan tencereden çıkaramassınız haberiniz olsun..)

24 Mayıs 2010 Pazartesi

ARNAVUT CİĞERİ


Malzemler:
yarım kilo dana ciğer
tuz, un

Yapılışı:
Ciğerimizi kuşbaşı kuşbaşı kesiyoruz. Yıkadıktan sonra yaağlı kağıdın üstüne alıp un ve tuz ile harmanlıyoruz..Daha sonra kızgın yağın içine atıp kızartıyoruz. Çok fazla bekletmeden servis tabağına alıyoruz. Soğan salatasıyla beraber afiyetle yiyoruz.

GAVURDAĞI SALATASI


Herkese selam. Bugün kü tarifim meşhur yemekteyiz programıyla hayatımıza giren gavurdağı salatasının tarifini paylaşacağım. Yapımı kolay şimdiden afiyet olsun.

Malzemeler:
3 adet domates
2 adet salatalıık
1 adet kuru soğan
5-6 yaprak marul
3-4 dal taze soğan
maydonoz,dereotu
kırılmış ceviz
nar ekşisi

Yapılışı:
bütün malzemeleri minik minik doğradıktan bol nar ekşisi ve ceviz döküp servis yapıyoruz.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

HEDİYE YASTIK TAKIMI


Uzun zamandır blogumda çekilişhaberi vermiyordum işte size güzel yastık kılıfları sizde çekilişe katılmak isterseniz buyrun tıklayın...

21 Mayıs 2010 Cuma

LAHANA TURŞUSU


Herkese hayırlı cumalar. Dün zeytinyağlı dolma yapmıştım. Evdeki lahanaları da haşlayayım uzun zamandır lahana dolması sarmadım lahana da sarayım dedim ama lahanalar baya sert yapraklıymış. Haşlandıktan sonra atmaya kıyamadım bende doğrayıp önceden yapmış olduğum turşunun suyuna ekledim sanırım bir kaç güne lahanalar yenecek kıvama gelir. Ben bu işlemi çok yaparım eğer yaptığım turşu suyunun tadı güzelse içine salatalık, lahana olabilecek malzemeleri koyarım....

Bu da öyle olduu....

20 Mayıs 2010 Perşembe

ZEYTİNYAĞLI KARIŞIK DOLMA



Dün marketteen yeşil biber aldım zeytinyağlı dolma yaparım diye. İç malzeme birza fazla gelince hemen b planına geçtim. yaprak, domates ve patlıcan doldurdum. Bu tarz dolmayı babannem yapardı. Evdeki yarım kalan bütün sebzeleri bir araya getirir karışık dolma yapardı. Bende aynını yaptım. Sanırım gayette güzel oldu.Neyse lafı fazla uzatmadan geçelim tarifimize...
bu tarifi 60.PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ'NE yani GELİBOLU17 arkadaşıma gönderiyorum. Kendisine kolay gelsin diyorum...

İç Malzemesi:
1.5 su bardağı pirinç
1 büyük kuru soğan
1 tatlı kaşığı salça
kuru nane, tuz,nar ekşisi,sumak
zeytinyağı

Doldurmak için;
dolmalık biber
patlıcan
tokat yaprağı(Nede olsa Tokatlıyız)

Yapılışı:
Soğanları küp küp doğrayıp zeytinyağda çok az kavuruyoruz.üzerine yıkamış olduğumuz pirinci ekleyip karıştırıyoruz. Daha sonra sırasıyla salça, kuru nane, tuz,nar ekşisi,sumak ekleyip çok azda su katıp karıştırıp azıcık demlendiriyoruz. Demlenen iç malzememizle ilk olarak biberlerimizi dolduruyoruz.DAha sonra can sıkıntısına göre yaprak, patlıcan ev de dolmaya müsait her türlü sebze.((bu arada patlıcanları alacalı soyduktan sonra uzunlamasına bir çizik attın ve kızgın yağda kızartın böyle daha lezzetli oluyor.(Biraz yağlı olur dediğinizi duyar gibiyim ama ne yapalım lezzetli olan herşey biraz yağlı olunca harika oluyoooo:))
Neyse dönelim doldurma işlemine patlıcanlarıda doldurduktan sonra tekrar yaprak sarıyoruz. Çok az kalan iç malzememize de bir adet içi boşaltılmış domatesimizi doldurup doldurma işlemine son veriyoruz.



Tenceremize koymuş olduğumuz dolmaların yarısına çıkacak kadar su ekleyip ocağa koyuyoruz. İlk kaynamadan tencerenin altını iyice kısıp pişiriyoruz. Pişen dolmalarımız tamamen soğuduktan sonra servis tabağımıza alıp yoğurtla servis yapıyoruz. Afiyet olsun....

19 Mayıs 2010 Çarşamba

PATLICAN MUSAKKA



Patlıcan Patlıcan yine Patlıcan. Çok seviyorum bu sebzeyi. Salatası kızartması, yemeği yaz gelince hergün domatesli patlıcan yemeği yesem yanın da karpuzla ne güzel ne güzel. Ben patlıcan yemeğinin yanında karpuza bayılırım…Bugün çok sevdiğim patlıcan musakkayı sizlerle paylaşacağım.

Malzemeler:
3 adet patlıcan
3 adet domates
2 adet yeşil biber
1 adet soğan
250 gr. Kıyma
Salça, tuz, karabiber

Yapılışı:
İlk olarak patlıcanlarımızı alacalı soyduktan sonra yuvarlak yuvarlak kesiyoruz ve tuzlu suda biraz bekletip acı suyunun çıkmasını sağlıyoruz. Ardından patlıcanlarımızı kurulayıp kızgın yağın içine atıp nar gibi olana kadar kızartıyoruz.kızaran patlıcanlarımızı kağıt havlunun üstüne alıp bir müddet bekliyoruz ki yağları havlu kağıdın üstüne çıksın. Ardından patlıcanları fırın tepsimize diziyoruz.





Patlıcanlar soğurken bizde diğer yanda küp küp doğramış olduğumuz soğanlarımızı çok az yağda kavuruyoruz üstüne sırasıyla kıyma ,küp küp doğranmış yeşil biberler ve en son olarak domates ile salçayı katıp kavurmaya devam ediyoruz. Tuz ve karabiberi de ilave edip çok azda su ekleyiip biraz kaynatıyoruz. Hazırlamış olduğumuz harcı fırın tepsisinde dizili olan paatlıcanların üstüne döküveriyoruz.



Önceden ısıtılmış fırınımızda üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.İsterseniz sarımsaklı yoğurtla servis edebilirsiniz….

18 Mayıs 2010 Salı

AYYY BİR ÖDÜL DAHA ALDIMMMM....


Evet sevgili arkadaşım Seval Sagra yani yemekbir aşk blogu sahibi beni bu ödüle layık görmüş. Ben de bu defa kiödülümü beni izleyen tüm blogarkadaşlarıma gönderiyorum....

17 Mayıs 2010 Pazartesi

ÇEDENE KAHVESİ


Kahveyi severim ama Türk Kahvesini pek sevemiyorum. içtikçe ağzıma gelen telveler hoşuma gitmiyor.
Malum kolay yapılan sıcak suyun içine atıp hemen eriyen 3'ü bir aradalar daha çok tercihim.Kahve kokusuna da oldum olası bayıldığımı Amerikaya gittiğim de daha çok anladım. Her markette ayrı bir kahve standı her köşe başında kahve satan shoplar. kokular ise bir harika.
Bugün içtiğim yani şu üstte görmüş olduğunuz kahve de Elazığ'dan geldi. Fatih Abimler geldiklerinde değişik deneyin bakalım hoşunuza gidecekmi deyip almış sağolsun.
Çedene Kahvesi Tadı güzel kokusu tıpkı haşhaş ezmesine benziyor görüntü itibariyle de haşhaş ezmesini andırıyor. Ben de nete girip güzel arkadaşlarımın bana göndermiş oldukları yorumları okurken keyifle içiyorum. Sizinle de paylaşmak istedim.
Bu kahvenin bir çok da faydası varmış işte onlar:
Çedene Kahvesinin Faydaları

Şifâ kaynağı lezzetli bir kahve olan çedenenin, Nefes darlığı, mide ve akciğer rahatsızlıklarına iyi geldiği tesbit edilmiştir.

• Mide ülserine şifa verir. Midedeki müzmin ağrıları giderir.
• Kabızlığı önler, bağırsakları çalıştırır, dalak için çok yararlıdır.
• Öksürüğü keser, soğuk algınlığına iyi gelir, göğsü açar, bademciğe faydalıdır.
• Ağız kokusunu önler, Nefesin güzel kokmasını sağlar.
• Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur.
• Vücudu kuvvetlendirir, dinçleştirir, güç ve enerji verir.
Sizde alıp içerseniz afiyet olsun..

Yapılışı:
1 Fincan kahve yapmak için Cezveye; 1 Fincan su veya süt (ben sütü sevdiğim için sütlü yapıyorum.), 1 Çay kaşığı Çedene kahvesi, Arzu edildiği kadar şeker, eklenerek; orta ateşte kaynamaya başladıktan sonra birkaç kez karıştırılıp 6–7 dakika daha kaynatılır, sıcak olarak içilir.

YABAN MERSİNLİ KEK



Hafta sonu insan ev de olunca ne yapsam da yesem diye düşünüyor. Sinangilin unlarından fındıklı olanı denedim gayet başarılı bir kek oldu. İçine de yaban mersini ekledim. İşte tarifi

Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı süt
yarım su bardağı sıvıyağ
1.5 su bardağı şeker
1 portakal suyu
1 bardak yaban mersini
2.5- 3 su bardağı sinangil fındıklı kek unu

Yapılışı:
Önce yumurtaları şekerle beraber çırpıyoruz daha sonra sırayla sıvı malzemelri ve üstüne de unu ekleyip mikserle çırpıyoruz.yağlamış olduğumuz kek kalıbına malzemeyii koyup 180 derecelik fırında pişiriyoruz.Afiyet olsun...
Bu kek unlarının bir güzel yanı var oda kabartma tozu ve vanilya istemiyor...

16 Mayıs 2010 Pazar

OĞLUŞUMLA PAZAR KAHVALTIMIZ ve MENEMEN



Bu pazar kahvaltısını babamız olmadan yaptık. Arkadaşlarına daha önceden verilmiş bir sözü olduğu için bu pazar kahvaltısını oğlumla bereber yaptık.
Her halde menemeni sevmeyen yoktur. Kahvaltılarımızda sık olmasa da yaparım.bu defa kıyma yerine sucuk koydum menemeni çok sevdiğim için hiç farkı olmadı kıymalıdan.

Yapılışına geçecek olursak;
bir soğanı küp küp doğrayıp yağda kavuruyoruz ardından yeşil biber ve sucuklarımız ekliyoruz.bunlarıda bir güzel kavurup üstüne kabukları soyulup küp küp doğranmış domatesleri ilave ediyoruz.tuz karabiberi de ekleyip ağzınıkapatıyoruz domatesler iyice ezilince üstüne iki adet yumurtamızı kırıp yumurtalar pişene kadar bekliyoruz daha sonra da ekmeğimizi bandıra bandıra yiyoruz....

FÖN MAKİNEM GELDİİİİ


Uzun zamandır sabırsızlıkla beklediğim KİNG K-054 THUNDERBİRD SAÇ KURUTMA makinesi geçen gün geldi.çok sevindim.Artık saçlarıma fön çektirmek için kuaföre gitmeyeceğim....

Teşekkürler king...

15 Mayıs 2010 Cumartesi

2 KERE TATLI BLOG ÖDÜLÜM....




Uzun zamandır yayınlamayı düşündüğüm ama yayınlayamadığım blog ödülümü ancak buün yayınlayabildim.(Ufaklık biraz rahatsızdıda..)

Neden iki resim var çünkü iki değerli arkadaşım beni bu ödüle layık görmüşler...
onlar kimmi?

HÜMEYRA
ve
TESBİH TANELERİ
kendilerine huzurlarınızda
çok ama çok teşekkür ediyorum.
Ödülün kuralları varmışş
1- Bu ödülü 10 tatlı blogger'a gönderin.
2- Bu ödülle ilgili bir post yazın, fotoyu ve ödülü göndereni yazın.
3- Ödülü blogunuza koyun ve ödüllendirdiklerinizi bilgilendirin...

12 Mayıs 2010 Çarşamba

ZEYTİNLİ CEVİZLİ ÇAVDAR EKMEĞİ



Epeydir Sinangilden gelen unlarımı kullanmamıştım. Çavdar ekmeği ununu bugün deneyeyim artık dedim ve içine zeytin ve ceviz ekledim. Tadı değişik ve güzel oldu. Oğluşuma dilimleyip verdim bisküvi gibi ısıra ısıra yedi.Sizde denemek isterseniz tavsiye ederim sinangilin ekmek unlarını. Hafta sonu kahvaltısı için bu ekmeklerle bir planım var bakalım deneyeceğim tarif nasıl olacak.

Malzemeler:
1 paket sinangil Çavdar ekmeği unu (İçerisinde paket maya çıkıyor)
2 bardak ılık süt
Yarım çay bardağı sıvıyağ
15-17 tane zeytin
6-7 adet ceviz



Yapılışı:
Unumuzu güzelce süt ve sıvıyağ ile yoğuruyoruz. Yoğurduktan sonra içerisine zeytin ve kırılmış cevizlerimizi ilave edip pürüssüz bir hal alana dek yoğuruyoruz. Mayalanması için yarım saat kadar bekliyoruz. Mayalandıktan sonra hamuru ister küçük parçalar halinde isterseniz bir bütün olarak tepsiye döküyoruz. 220 derecelik fırında 30 -35 dk.pişiryoruz.Afiyet olsun….

Ben baton kek kalıbı kullandım…..

10 Mayıs 2010 Pazartesi

ZEYTİNYAĞLI FASULYE



Malzemeler:
Yarım kilo taze fasulye
1 adet soğan
2 adet domates
1 diş sarımsak
1 adet biber
1 bardak su
1 tane küp şeker
1 tatlı kaşığı salça
Tuz , karabiber, zeytinyağı




Yapılışı:
BÜtün malzemeler çiğ olarak koyuluyor.
İlk olarak tencereye zeytinyağını koyup üzerine soğan, sarımsak ve biberleri doğrayıp zeytinyağının üstüne koyuyoruz.Daha sonra dilimlemiş olduğumuz fasulyeleri de ekleyip onun üstüne de küp küp dğradığımız domatesleri ekliyoruz. En son olarak da 1 bardak suya salça karabiber tuz ve şekeri koyup eritiyoruz.bu karışımı da fasulyelerin üstüne döküp tencereyi küçük ocağa alıp kaynatıyoruz kaynadıktan sonra altını tamamen kısıp kısık ateşte yavaş yavaş pişiriyoruz. Soğuyunca servis tabağına alıp servis yapıyoruz.Afiyet olsun…..

HAFTA SONU GEZİMİZ ve ASKER BALIKLARI

Hafta sonu oldukça güzel yerler gezdik.Sabah 7:30 da başlayan geziimiz akşam 23:00 da eve gelmemizle bitti..Bir çok türbe ziyareti gerçekleştirdik. Bütün resimler aşağıda mevcut iyi seyirler…
İlk olarak Çamlıdere’ye Dağ evlerini gezmeye gittik.Heryer yeşil ve harikaydı…burada ŞEYH ALİ DEMERKANDİ türbesini gezdik..


















Oradan ayrıldıktan sonra yol kenarındaki piknik alanın da kahvaltımızı yaptık.
Kahvaltıdan sonra Çankırının Atkaracalar ilçesindekii türbeleri gezdik…













Bu gezideki en ilgimizi çeken şey asker balıklar oldu.Bu balıkların bir hikayesi varmış İşte o hikaye;
Atkaracalar’ın Ilıpınar Köyü’nde asker balıkları bulunmaktadır. Balıkların bulunduğu havuz iki kısımdan oluşmakta ve bu havuzda iki çeşit balık bulunmaktadır. Bunların bir kısmı siyah, bir kısmı da yeşil renktedir. Yeşil renktekiler daha diptedir ve bunlar asla birbirine karışmaz.

Balıkların nerden geldiği bilinmemektedir. Ancak 600- 700 sene öncesine dayandığı tahmin ediliyor. Su ürünleri mühendisleri yaptıkları araştırmalar sonunda suyun 400 mderinlikten gelip, çeşitli topraklara karışarak buraya geldiğini söylemektedirler.

(Balıkların üstündeki beyaz yerlere dikkat)




Çanakkale Harbi dokuz buçuk sene sürmüş ve savaş döneminde burada dokuz balık kalmıştır. 1974 Kıbrıs Harbi’nde de balık sayısında gözle görülür şekilde azalma olmuştur. Harp 3,5 ay sürmüş ve 3,5 ay sonra balıklar yaralı olarak dönmüşlerdir.

Bu havuzun suyu özeldir. Sedef ve mantar hastalığına, el ve kol ağrılarına iyi gelmekte, saçlara parlaklık kazandırmaktadır.

Atkaracalar’a tayini çıkan bir memur altı aylık balıkları tutmak istemiş. Ona balıkların kutsal olduğu ve tutulmaması gerektiği söylenmesine rağmen o dinlememiş. Birkaç balık tutarak evine gitmiş. Anlatılanlara göre akşama eşi balıkları kızartmaya çalışmış, ancak balıklar tavadan kaybolmuş. Balıkları tutan kişi aynı gece vefat etmiş. Eşinin vefatından sonra hanımı yirmi sene boyunca Atkaracalar’a gelip kurban kesmiş.

Köylülerin anlattığına göre buradaki balıklar ne çoğalır ne de azalırmış. Yıl içerisinde bir iki tane balık ölümü gerçekleşirmiş. Ölen balıkları kedi ve köpekler asla yemezler. Bu balıklar gölün yakınlarında bir yere gömülür.





Daha sonra Atkaracalar ilçesindeki HACI HAMZA SULTAN hazretlerinin de türbesini ziyaret edip ormandaki piknik alanına gittik. Her yer yeşil ve kocaman ağaçlar vardı…




Çok güzel piknik oldu.Yine mangal yine mangal…

Tabi mangaldan sonra ne yapmak gerek banyo bizde orada bulunan kaplıcaya gittik tabi buda çok güzel oldu. Akşam yola çıkıp eve döndük ve çok harika bir gezi oldu.

Bu gezi için ARİF Abi VE MELEHAT Ablacığıma teşekkür ediyorum….
Tabii Gezi boyunca annesini ve babasını üzmeyen oğluşuma da teşekkür ediyorum.Kuzuşummmm…….

8 Mayıs 2010 Cumartesi

ANNELER GÜNÜ ve HEDİYELERİM....



Önce kendi annemin ve sonra bütün annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun.
Benim şiir yazma gibi bir yeteneğim olmadığı için bu şiiri Canım Anneme gönderiyorum.Annecim Seni çok seviyorum....




Bu görmüş olduğunuz telefonu da beni çok seven oğlum benim için almış. Tamamen büyük bür sürprüz oldu benim için.
::::::Canımmmm SENİ ÇOK SEVİYORUM::::::::

7 Mayıs 2010 Cuma

KEŞKÜL



Oğluşum için sütlü tatlı denemelerine Sevgili Tümayın blogunda görüp denemem lazım dediğim keşkülle devam ediyorum.
Tadı oldkça güzel oldu. Keşkülde badem kullanılır ama ben fındıkla yaptım. Bu güzel oldu.Evde bu vardı makete gidip badem almaya üşendim doğrusu.
Tarifi aynen yazıyorum orjinalini görmek isterseniz lütfen tıklayın.Tümaya da bu tarif için ayrıca teşekkürler.

Malzemeler:
4 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker
2 çorba kaşığı toz fındık (ince çekilmiş)
2 çorba kaşığı pirinç unu
1 çorba kaşığı tepeleme nişasta
1 çorba kaşığı hindistan cevizi



Yapılışı:
Sütü tencereye koyun. Önce toz şeker, toz badem, pirinç unu ve nişastayı süte ilave edip çırparak tüm malzemelerin süte karışmasını sağlayın. Tencereyi ocağa alıp sürekli karıştırarak pişirmeye başlayın. Boza kıvamına gelmeye başlayınca hindistan cevizini ekleyip karıştırın ve koyulaştığı zaman servis kaselerine boşaltıp soğumaya bırakın.Fındık ile süsleyip servis yapın. Afiyet olsun...